28 Eylül 2009 Pazartesi

Selocan'a diktiğim bayramlıkla karşınızdayım ey okur...

Ben yokken yorum yapan herkese çok teşşekür ederim, beni okumaya alışan okuyucularımın olması beni çok mutlu etti. Pek bir sevindirik oldum...hehehehehe

Ücretli öğretmen olarak çalışmaya başladım, babamın kırtasiyeci olması nedeniyle deli gibi kitap etiketlediğim, 1 bahçe dolusu matara ve çanta sayıp, fiyatladığım o koskoca bahçede yani dükkanımızın yanındaki okul bahçesinde yarın nöbetçi öğretmen olarak geziniyor olucam.


EYYY HAYAT NE NELERE KADİRSİN...Ne heyecan vericisin. Benim hayatım hep böyledir zaten. Yıllarca geçtiğim yolların üzerinden yıllar sonra bambaşka yürürüm yada yanından 50 kere geçtiğim insanlarla garip tesadüflerim olur...SEviyorum böyle şeyleri...

SELOCAN kuşum ne güzel dikmişim ben bunu..Seviyorum kendimi diyip açık kahve kemer ve aynı renk ayakkabı ile kombinleyip dışarı attım kendimi...

(buarada portmantonun kenarları ile kemer uyumuda iyi olmuş :))))))))

Kumaş şifon , geçen sene pazardan 2tl ye almıştım. Birazcık arttı,ondan da kendime ninemin

dediği gibi BLİZ dikmeyi düşünüyorum.

Bu poza sardım, poz verirken illa kollarımı açıcam:)






26 Eylül 2009 Cumartesi



Sevgili NEHİRCCE nin yapmış olduğu yarişmayı ben kazandım.AŞK la ilgili yorum yapmam gerekiyordu, bende bişeyler yazdımm...hooopppp Ödül benim...:)))
EY aşk sen NELERE kadirsin????
Nehirceye burdan sevgilerimi gönderiyorum, çok teşekkür ederim..Yollamış olduğu hediyesi harika oldu,en kısa zamanda yayınlıcam...

13 Eylül 2009 Pazar

Beni okuyan , izleyen yorum bırakan , sayfamı beğenip mail atan, yalnızca sayfamı izleyen,

hatta beni sessizce okuyanlar:)))


Blog sayfamı kasım ayında açmıştım. Hergün blogları gezip yorum bıraksamda o zamanlar çok seyrek yazıyordum.Sessiz sessiz yazılar , birleşik birleşik, korkak korkak:))) Sonradan daha çok düştüm üstüne derken bende alıştım yazmaya .Yazdıkça yazasım geldi, paylaştıkça paylaşasım, güldükçe gülesim :)))


Benden büyük küçük herkesten birşeyler öğrendim.


Yaşadıkça yazdım,üzdüler yazdım ,güldürdüler yazdım , yaptım yazdım, ördüm yazdım, gezdim yazdim, yedim yazdım, gördüm yazdım....


Kısacası hayatımı yazıyorum,


Ama artık birazcık daha az ÇÜNKÜ KPSS ÇALIŞMAM lazım fazlasıyla ...


Hani şu devletin benim gibi herkesin önüne koyduğu sınav var ya onu kazanmak istiyorum.

Bunun içinde ciddi bir şekilde çalışmam gerek.Bunun içinde bazı şeylerden azcık kısmam gerekiyor.


Malesef bloglara takıldığım zaman bazen haddinden fazla zamanım gidiyor.Zaman benim için önemli kaldı ki çalışmaya başlıcam inş, onun dışında başka ilgilendiğim şeyler var, zaman ayırmam gereken sevdiklerim var...


Artık az az , kısa kısa olcak....


Ben yine KPSS çalışmaya başlıyorum, bu sefer herşey daha güzel ve yerinde olur umarım...

İyi dileklerinizi yollayınız bana .... Sevgiler....


SEZGİ




Kolye , fisto , dantel , beyaz , altın zincir, mavi, boncuk,kırmızı

Bu renkleri oldum olası çok severim çok asil gelir bana
,
Siz bu yazıları okurken ben ders çalısıyor olucam muhtemelen.....

Tatil bitti, Saatsiz zamansız günler bitti,

Programlı güler geldi:)))













Kottan Minik Çantalar yazımda bahsettiğim bunları her yerde görebilirisiniz dediğim fistodan çiçeklerime yapmaya ve kullanmaya devam ...


Bu fisto ve dantelleri geçen sene baya bir fazla 6-7 tane kocaman ruloları bir tuhafiyeden toplam 5tl ye almıştım.Hatta annem biraz tozlu olduklarını görünce aladım diye birazcık kızmıştı.Ucuz , tozlu mozlu ama çok sağlam ,dik ve her şekle girebiliyorlar.:))) Seviyorum onları...



Direk zincir yapmak istemediğim için biyerden sonra kurdela kullandım.Tabii kurdelayı sade kullanmak istemedim. Yine pembe ojem sağolsun. Noktacıklar yaptım:) Boncukları çiçekimizi:) de kondurduk mu tamam dır !!!






12 Eylül 2009 Cumartesi

......

Acımak yeni doğmuş bir çocuk olur, çırılçıplak,
Kasırganın yelesine sarılmış,
Ya da bir melek, görülmez atlarına binmiş göklerin,
Ve gider dört bir yana haber verir
Bu yürekler acısı cinayeti,
Göz yaşı savrulur esen yellerde.
Sebep yok onu öldürmem için,
Beni mahmuzlayan tek şey, kendi yükselme hırsım;
O da bir atlayış atlıyor ki atın üstüne
Öbür tarafa düşüyor, eğerde duracak yerde.

MACBETH/William Shakespeare










Seco'ya staj için kestiğim yeşil elbiseye uygun yeşil ip bulamayınca birden dikişten sıkıldığımı anladım. {Ben niye bir iş yaparken kendimi bu kadar çok kasıyorum anlamıyorum. Neyse bu diğer postun konusu :S } Topladım kumaş, iğne ,iplik vs.. Açtım ilk göz ağrım olan takı tezgahımı. Çoktandır takı yapmıyordum, özlemişim baya boncuklarımı ,kerpetenimi, zincirlerimi...




Elimde takıya dair ne malzemelerim var onları bile unutmuşum. Bakınırken ALTIN MASKEYİ buldum.

Seneler seneler önce biz daha minicikken Eminönü'nün daracık ama büyük sokaklarını keşfetmeye çalışırken aldığımız MASKE. Gördüğüm gibi kesinlikle benim tiyatrocu kardeşim Selocan'ın olmalı dedim. Gerçekten çok kaliteliymiş ki yıllardır poşet içinde duruyor ve tek bir kararma ibaresi yok !!!

Baştan yine aynı magazadan aldığımı hatırladığım altın zincirle bişeyler yapıcaktım ama çok kapattı . Maske ön planda olmalı diye düşündüm. Aslında adetim değildir takılarımda çok kullanmaya alışkın olmadığım fisto, kurdela ve dantel kullandım bu sefer. Bitince gördüm ki broşta olabilir ama Selocan kolye olarak kullanmak istedi. Kullandıkça da beni anar :)))




11 Eylül 2009 Cuma

Mustafa Sandal - Ateş Et ve Unut şarkısını tuttum :))
Durma çevir aşkın namlusunu bana..:))
Efendim buaralar canım sıkılıyor sebepsiz , nedensiz. Yazlıktayız hala. Güzel burasıda tam kafa dinlemelik gerçi ama..SIKILAN CAN İYİDİR,ÇABUK ÇIKMAZ demiş atalarımız :)))) Sıkılıyım ben sıkılabildiğim kadarıyla :)))
Neyse ben Mevsim değişikliğine ve düzensiz uykuya bağlıyorum sıkılan canımı :)))
Tatil günlerimin son günleri nasıl olsa...



Elimde 1.karede görmüş olduğunuz kot pantolonun muhtemelen baldır kısmından alınan parça geçti..Ne olur ki diye birbirimize bakar iken baldırdan kopma kumaş parçasıyla...

....senden miniminnacık çanta olur dedim ve aldım elime makası, iğneyi, fistoyu ve birazda sevgiyi :))) (kendin yap kendin gül buna denir)

EE bu kadar şey varken işin içinde böyle bir çanta çıktı. Azcık küçük max telefon ve cüzdan alabiliyorlar kendisi.

Ben kendimi dikemekte olduğum mor çiçekli şifon elbisem, kot ceketim , baldırdan

kopma çantam ve ayağıma çektiğim topuklular ile hayal ederken...

Sağol ablacım....!!!! sesiyle seco beni gerçek hayata döndürdü...
Seco ben onu aslında Nihan'a vericektim , diyene kadar Seco çantayı kapasitesini zorlamaya başladı bile..
-ALMAZ o I-POD u almaz canım, okadar şeyden sonra ALMAZ.. bi abla sözü dinle....




Seco'ya kaptırılan çantanın üzüntüsünü çekerken, bir baktım bu çantayı yapmışım..

Birde hızımı alamayıp fistolardan yaptığım çiçeklerin üzerlerine kırmızı ve pembe oje desen

yaptım. Baştan noktacıklar halinde başlayan desen çalışması uzayan fisto topuna, sıkılan

canda eklenince fırça darbelerine dönüştü.


Bunun kapasitesi : cüzdan ,telefon, I-pod , birde ruj , hadi birde kalem parfüm diyelim.At

atabildiğini değil tabii kii :))) Çantanın sapı içime sinmedi. Çok basit kaldı.Eve gidince daha dolu

dolu bir sap ile kullanıma hazır olucak inş...Birde çantanın üzerindeki çicekleri sık sık

görebilirsiniz, yapması çok zevkli ,duruşuda çok hoşuma gitti. Broş ve kemer yapmayı

düşünüyorum... Düşünüyorum ,düşünüyorum öyleyse VARIM :))))

ps: Ben bu sabah yani öğlen daha mutlu olmam ki dedim de oyüzden böyleyim maruz görün:)))









































10 Eylül 2009 Perşembe



Bu elbisemi tatile çıkmadan önce dikmiştim.Yine kalıp kullanmadım. Straplez penye

elbisemden feyz aldım :) Ortaya böyle bir şey çıktı.

Resim HEAVEN 'da çekilmişti.. HEAVEN için == buraya


.

Ölçüler 40 beden içindir.
Resim 2 deki hali çok komik çıksanda :) Giyilince güzel duruyor..

Arkadaşlar VİSCON KUMAŞTAN ELBİSE yazımdaki elbisenin ölçülerini isteyenler olmuş.

Ölçüler :40 beden içindir. Eteği biraz dar yaparsanız üst tarafın dökümü daha ön plana çıkar diye

düşünüyorum. Benimkinin eteği bol olmuş. Koldan içeri 8cm girmişim.

ölçüler cm 'dir.

Viscon Kumaştan Elbise için ...BUYRUN..


9 Eylül 2009 Çarşamba

Mart - Haziran arasında hemen hemen her gün gidip geldiğim yollarda yazdan kalma zamanların birinde şu an bildiğim kadarıyla 33 can hayatını kaybediyor. Millet kamyonlardan dökülen malları talan ediyor, talan ettikleri malları evlerine götürmek için taksi çağırıyor. Ne kadar acı...Bence bu manzara ile 2010 AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİyiz cidden...


Bu yazımda bahsettiğim Füme Saten elbiseyi bayağı oldu bitirdim ama bir türlü

giyemedim.Aslında yine giyemedim. Çünkü giydiğim gün acayip yağmur vardı. Fotoğraflarda

görüceğiniz üzere hafiften ıslandı elbisem. Neyse artık çalışmaya başlayınca bol bol

giyerim. Çünkü hem çok rahat, hem şık, hem de okul için mütevazi bir elbise oldu. Kış versiyonu

için uzun kollu yapmayı düşünüyorum.






{ Malesef yolları yapınca ,tamamlayamama gibi bir zevkleri oluyor sanırım, belediyenin..Kaldırım yapacağım diye 2 sene önce herkesin bahçesini , balkonunu yıktırdılar. Ama KALDIRIM yok...O yüzden çamur deryası içinde yüzüyoruz. }

Başlangıçta hangi renk ayakkabı ve çanta ile giyebileceğime karar veremedim, siyah olmazdı.

Çok kapatır diye..Kırmızılarla kombinledim. Yeterince ben burdayım dediği için kolye ,

küpe ..vs kullanmadım.






Bu elbiseye başladığım zaman burdadan bir model beğenmiştim ama sonra vazgeçtim. Yani

yine kalıp yok, yalnızca evdeki bir elbisemi yatırdım kumaşın üzerine çizdim. Tabii kalıpsız

çalışınca azcık kumaşlar ziyan olabiliyor ama onuda en aza indirmek üzere baya matematik

yapıyorum.

Kollarımı açtım ki yarasa ve pratik kol kesimimi görmenizi istedim :) Bu kola takmış

durumdayım, Viscon Elbise'de de aynı kol şeklini kullandım.











Geçen sene çalışmaya başlayınca annemin hayali üzerine gri takım içine kırmızı gömlek ve bu

gördüğünüz ayakkabı-çanta takımını almıştık. Beni bu şekilde hayal etmiş canım Anneciğim :P

Kırmızı çantamı ve ayakkabımı : Geçen sene KOTON'dan almıştım.

Kemer: Bakırköy pazarından.



Öncelikle Tekirdağ'ın Saray ilçesinde gerçekleşen sel felaketine çok üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Hayatını kaybedenlere Allah rahmet etsin..Nur içinde yatsınlar...



Bu kumaşı Uzunköprü'de gezerken kumaşçıdan almıştım.Şalvarlık kumaşlar arasındaydı. Şalvar yapamam ama elbise yaparım, dedim. Kumaşın adını BASMA diye biliyordum ama VİSCON 'muş.Bu tarz basma kumaşları çok seviyorum, yani modacı falan olsam kesinlikle 1 sezon basma tarzı kumaşlarla bir koleksiyon hazırlarım. Denesem mi?? Tüm yaz basma giyeceğim :)) HAHAHAHA Süper olur...Bu arada kumaş yumuşak ve tiril tiril, acayip rahat bir kumaş. Dikerkende hiç zorlanmadım.





Yakasını normalden daha kayık yaptım ki istediğim zaman düşürebiliyim diye ,kalıp falan yok. Kumaşı üstümde biçtim, kalça bölümüne de lastik taktım, hem kemerden kurtardı beni, hemde fazlalıkların görünmesinden hemde pensle uğraşmaktan :)))

Kolda oymadım,direk düşük kol çalıştım. Bu modelin straplezini de dikmiştim ama bir türlü yayınlayamadım. En kısa zamanda onuda yayınlarım..

Sandaletler,bakırköy'ün meşhur yürüyen merdivenli pasajlarından birinden

5 Eylül 2009 Cumartesi



Annemin bana hamile iken giydiği hamile elbisesinin parçalarını buldum ve kendime uyarlamaya çalıştım. Çok az kaldı bitmesine ama bana ancak tunik olacak ya da ÇOK kısa bir elbise:PPP Elimdeki fistolarlada süslemeyi düşünüyorum. Değişik bir şey oldu :=)





Ücretli öğretmenlik için başvuruduğumdan bahsetmiştim. Eğer çalışmaya başlarsam giyerim diye düşündüğüm anneannemin gerçekten hazine değerindeki kalıplarından MODEL 11 nolu elbiseyi belindeki valon olmadan dikmek istiyorum.Valon yerine kemer takarım diye düşündüm.Yarın annemle başlayacağız bakalım...

Bu arada füme saten elbisem bitti. Ütülenip, giyilip fotoraf çekilmeyi bekliyor.

{Söylemeden geçemiyeceğim öğretmenlik başvurusu yaptığım gün fotoraf çekilmiştim. Fotografçı abi photoshop yapıyım derken benim 1 gamzeyi yemiş, yüzümde porselenle yarışacak kıvamda... Yani fotoraftaki ben değilim :))) Photoshopu sevmiyorum kısaca}

4 Eylül 2009 Cuma


YEŞİL MERCİMEK SALATASI İÇİN:
1,5 Su Bardağı Yeşil Mercimek
0,5 Su Bardağı Pirinç
1 İri Kuru Soğan
2 Kırmızı Biber
3 Yeşil Biber

SOSU İÇİN:
6-7 Yemek Kaşığı Zeytin Yağı
2-3 Yemek Kaşığı Limon
Nar ekşisi (İsteğe bağlı)
Maydanoz (İsteğe bağlı)
Tuz, Karabiber, Kırmızı Pul Biber, Kekik, Kuru Nane

Öncelikle ayrı kaplarda yeşil mercimek ve pirinci haşladıktan sonra, malzemelerin hepsini birbirine karıştırıyoruz. Ayrı kapta sosu hazırlayıp, servis tabağına yerleştirilen salatanın üzerine döküyoruz. Süslemek için kenarlarına domatesleri yerleştiriyoruz.

Seco'nun elleriyle yaptığı, soframızı süsleyen yeni tadımız: YEŞİL MERCİMEK SALATASI

Enfesti tadı, son derece de sağlıklı. Özellikle kalabalık sofralarda tercih edilebilecek bir salata çeşidi. Ayrıca içine istediğiniz malzemeleri koyma özgürlüğü de fazla... Mesela Seco maydanozdan hazetmediği için bir tabağa maydanozla karıştırdığını(2nolu foto), bir tabağa da maydanozsuz(1nolu foto) salatayı servis etti. Böylece soframızdaki misafirlerimizin yemekte asla bıkmayacağı maydanozdan mahrum bırakmamış oluyorsunuz, hem de beğenmediği şeyleri insanlara işkenceyle yedirtmemiş oluyorsunuz:))



3 Eylül 2009 Perşembe


Elbise :merterden bir butikten yaz başında almıştım.İnanılmaz rahat..
Bileklik:Geçen sene öğretmenler günümde öğrencimin hediyesi..
(İlk hediyemi verirlerken ağlamıştım:)


Bu sene ahşap boyama kursuna başlayan teyzemden kendi yaptığı ,bana anlattığı fakat konuya hakimiyetimin azlığından dolayı size aktaramadığım objeler....

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN üstüne tıklayınız...

Melekli ve güllü tabak,bildiğimiz şeffaf yemek tabaklarına bir sürü işlem uyguladıktan sonra bu hale geldi..


1.karedekinin Eski fiskos, Sehpanın üstündekilerin eski kesme olduğunu, kutununda teyzemin doğumunda gelen çiçek kutusu olduğunu biliyorum..

Burdaki gülleri de kalıp kestiğimiz mulaj kağıtları ile yaptığını ve üzerlerindeki yaldızlarında parmak yaldızları olduğunu ve salona asılan bu aynanın eve ayrı bir derinlik verdiğini biliyorum...



Koltukların esas rengini krem olmasıyla kahve yastık yapmıştık.2Çocuğu olunca koltukların üstüne leopar polar örtünce kahve yastıklar baydı biraz ama teyzem yeşillerini yapamyı düşünüyor yastıkların bakalım...
Yastıklar: kalın saten kumaştan yapıldı, üzerine ince kurdela üstüne boncuklardan metrelerce kullanıldı, her yastıkta boncukları gelişi güzel şekil verdik...


Teyzemin sevgili kızlarından,ailemizin en küçük ferdi Birce'nin Odasındaydım.
S:Odanın fotorafını çekiyim mi?
B:Niye
S:benİm nette benim sayfam var,oraya koyucam
B:ozaman hayır..
S:Niye
B:herkes görmesin..
S:niye
B:burası benimm odam çünkü
S:!!!! peki
Böyle bir konuşmanın ardından Birce'yi odadan sepetleyip çekmeye başladım bilee derken tekrar geldi ve 1.resimde {aynalıolanda} 4.karedeki anlamsız ve ağlamaklı bakışlardan sonra Niye çekiyosun yaa çekmee ANNEEEEEE diye bir çığlık.Anlaşmanın sonucunda 1 gofrete tav Birce:) hatta baya ısındı olaya poz bile verdi.
Boyama işleri ile uğraşan teyzem, aynayı boyarken ne kullandı nasıl kullandı hiçbir fikrim yok.Sizler için örnek olur diye bir kaç şey çektim..DİĞER POSTa buyrun
Tokalarını koymaya yarayan düzenleyici, ben çok beğendim. Bende makyaj malzemelerimi koyarım,çünkü asla zapedemiyorum kendilerini..

Yatağına oturda çekiyim dedim. Hayır burda çek dedi:))


Gardırobı asla düzgü durmaz tabii bir insanın,günde 6-7 kere kıyafet değiştirirse...

Üstüme su döküldü,bunu giycem,
Anne oyun parkına çıkıcamm bunu giycem,

Sezgi abla şemsiye ile çek bunlar uyumluuu..!!!!

Benim çocuğum nasıl olcak çok merak ediyorum!!!!

Yufkalarımızda bittikten sonra bir tek TARHANA kalıyor,oda bayramdan sonra inş..

Bu yufkaları açıp, saçta baştan tam daire sonra resimde gördüğünüz üzre 2ye katlanmış halde pişiriyoruz:)) { böyle mi denir bilmiyorum,pişirilir mi ?}Karton kutulara koyuyoruz çünkü çok hassas oluyorlar kendileri.Hemen kırılıyorlar.

Yerkende suda bekletip, yumuşamasını sağlıyoruz,sonra içine bişeyler koyup tavada gözleme yapar gibi pişiriyoruz.

Sahurda iyemeğe başladık bile :)))Umarım kışa kadar kalır...

2 Eylül 2009 Çarşamba



Bugün ücretli öğretmenlik için başvurdum.

Okullar açıklanmadan duyuru yapılır.

Hem okulda giyebileceğim, hemde belki bayramda giyerim diye düşündüğüm yarasa kollu düz bir elbiseye başladım.

Kemerle kullanabileceğim birşey istiyorum.

Bakalım ne zaman bitecek???