Tekira da gerçekleşen (daha öncede bahsettiğim) MODA GÜNLERİ nin Takı Atölyesi Çalışmaları'na da katıldım. Bu sefer yalnızdım. İnanır mısınız terapi gibi geldi:)))
Ben ve bir sürü boncuk :))) HUZUR:) 2 saat nasıl geçti anlamadım bile ...
Tekira bünyesinde gerçekleşen takı tasarım atölyesine konuk olarak HÜLYA KARAOSMAN davetliydi. Şuan kendisi VAKKO nun TAKI TASARIMCISI olarak aktif şekilde takılarını tasarlamaktadır. Kendisi çok naif, alçakgönüllü ,güzel ve şık bir bayan.Çok müthiş bir elektirği var. Kendisi yaptığımız takıları yorumladı ve yine ilk 3 ü seçti.
Ben bu sefer dereceye giremedim. 1.olan arkadasımızın takısı gerçekten çok ilginç ve güzeldi. O gün yanımda fotoraf makinem olmadığından dolayı resimleri mevcut değil elimde.
Bir yandan takı yapıp bir yandanda Hülya Hanım la bu işe nasıl başladığını sordum,
Kendisi daha öncesi tasarım çizim işleri ile ilgilenmekteymiş. Bir gün ben takı yapmalıyım diyerek tutmuş Eminönü'nün yolunu. Aldığı takı malzemeleri ile bir gecede 60 tane takı yapmış. Takılarını gören bir arkadaşı bu yaptıklarını İstanbul a götürmeleri gerektğini söylemiş ve İstanbul da arkadaşları aracılıyla VAKKO ile çalışmaya başlamış.Tasarladığı bir kolyesi Televole de haftanın kolyesi seçildiği ve VAKKO kendisinden bu kolye için yüklü bir sipariş veridğini belirtti. Halen kendisi VAKKO ile çalıştığını VE kendi markasını oluşturma adına girişimlerde bululduğunu söyledi.
2010-2011 kış koleksiyonu için hazırladığı birkaç takısını da görme fırsatım oldu. Gerçekten çok güzeldiler:))
Aslında her bayan , kendi yaratıcılığının yeteneğinin farkına varıp düşlerini gerçekleştirmesi hiçte zor değil.Hülya Hanım daha sonra takı alanında kurslarda vermiş üretken bir bayan.
Takı Atölyesine gitmeden önce Hülya Hanımı GOOGLE dan aradım. Yine hemşerisi olan Cem ŞAKOĞLU nun blogunda Hülya HANIM hakkında çok güzel bir yazı okumuştum. Dersime hazırlanıp gitmiştim kısaca :)) Yazımın sonunda Cem BEY in yazısını okuyabilirisiniz.
Resimde gördüklerinizde benim 2saat içerinde yaptığım takılar :)
1.Resimdeki kolyemi yaparken beyaz gömlek üzerine çok güzel durur diyedüşünerek yapmıştım ki Hülya HANIM da benimle aynı fikirdeydi. Takı yaparken asla simetrik taşlar kullanmam. Hepsinin kolye üzerindeki yerli özgürce seçilmiş, hiçbiri birbirne bağlı değil.Sarı halkaları boncukalr arasına koyarak ayrı bir hava katmış oldum ki bende ilk defa kullandım halkalrı amaçları dışında:))
Sarı zincire gelinde ise diğer örgü topların etrafına kullandığım kapamalardan başka kalmamıştı. Bende boncuklar arasında bulduğum altın kaplama zinciri gelişi güzel sardım. Hülya Hanım bu ayrınıtının çok hoş, ve kolyeyi farklı kılan yerin orası olduğunu söyledi:)))
bu kolyeyi tasarlarken ilkbaharın o soft renklerini düşünerek krem rengi ve pembe renginin geçişini kullanadım. Tabii ki yine simetrik değil.:)
Burda bahsettiğim beyaz elbisemi düşünerek tasarladım.
Boncuklar neden hep aynı diye sorarsanız, Atölye 2 gün olduğu için ve ben son güne katıldığım için benim payıma da bunlar düştü:)
Cem ŞAKOĞLU nun 11 Nisan 2009 Cumartesi günü yayınlanan yazısından alıntı ,
Son yılların moda işlerinden birisi takı tasarım işi. Hemen hemen hanımların çoğu denemek için de olsa boncukçulardan boncuk alarak bu işi denemişlerdir.
Tabi ki bunlar amatörce merak kaynaklı girişimler. Ancak o amatörce başlayan işler kimi zaman yapan kişinin yeteneğini de ortaya çıkartıyor. İşte o yeteneği ortaya çıkan kişilerden birisi de
Sevgili Hülya KARAOSMAN. Aslında Hülya’yı daha önceki yıllardan Serdar Kundura’dan tanıyabilirsiniz.
Hülya harika tasarımlar yapıyor. Onun tasarladığı ürünler Vakko’nun vitrinlerin süslüyor. Yani Vakko mağazalarında sergilenen takıları Hülya tasarlıyor. Sadece Vakko’mu? Değil elbette. İsimlerini magazin programlarında duyduğumuz bir çok ünlüye de özel takılar tasarlıyor. Mesela Emel YILDIRIM’ın, Derya TUNA’nın ve daha bir çok ünlü ismin takılarının çoğu bizim Hülya’nın ellerinden çıkma. Hatta şu sıralar Erdal ACAR’ın Home Store mağazalarını eşi Emel YILDIRIM’a alması üzerine, bu mağazaların satacağı tasarım takılarını da kuvvetli bir ihtimalle bizim Hülya hazırlayacak.
Amatörce başlayan bu merakın ilginç bir gelişimi var. Sevgili Hülya takı tasarımı işine merak sardıktan sonra ürünlerini dostlarına göstermeye ve hatta satmaya başlıyor. Bu işlemlerden birisinde Sevgili Dost, Yunus GENCAL’da o ortamda bulunuyor ve Hülya’nın ürünlerini çok beğeniyor. ‘ Senin bunları İstanbul’da pazarlaman gerekli’ diyor ve İstanbul’da yıllardır konfeksiyon işi yapan akrabasının yanına yönlendiriyor. O da Hülya’nın yanına bir elemanını vererek ünlü markalara ürünlerini gösterebilme fırsatı yaratıyor. İşte o gün Vakko bizim Hülya’nın bütün takılarını satın alıyor ve vitrininde sergilemeye ve satmaya başlıyor. Hatta o an itibariyle kendilerine seri siparişler hazırlamasını istiyor.
Bu gün itibariyle 8 yıldır Vakko’ya çalışıyor. Şans burada da durmuyor. Derya TUNA işte o Vakko mağazalarından birisinden aldığı ve boynuna taktığı takılardan birisi o hafta televole programında haftanın takısı seçiliyor. Film burada başlıyor. Emel YILDIRIM ekranda seçilen takıya bayılıyor ve Vakko’dan bizim Hülya’nın telefonuna ulaşıyor.
Hani derler ya hayat bir kere gülmeli insana. Bir kere istemeli diye, bu da öyle bir hikaye. Ancak bizim Hülya işini gerçekten harika yapıyor. Tasarımlarını erkek kardeşinin ‘ERKAN OPTİK TASARIM ATÖLYESİ’ isimli dükkanında sergiliyor. Bu arada tanıdığı ve bildiği bayan müşterilerinin ev ve işyerlerine de götürüyor ürünlerini. Ulaşmak isterseniz diye o iş yerinin telefon numarasını da istedim kendisinden. Buyurun bir hizmet daha size323 62 44
Bu kentte marka olmayı başaran herkesi desteklemeye hazır olduğumu bilmenizi istiyorum. Hatta markalaşma sürecinde kendilerine destek olmak için hazır olduğumu. Bu bir süreç elbette ama ürününüzü başka ürünler ile rekabet ettirecekseniz, markalaşmak zorunluluğunuz olduğunu unutmamanız gerekli.
Sevgili Hülya’ya çıktığı bu marka yolunda başarılar diliyorum. Onun tasarım takılarını gördüğünüzde bu sürecin çok hızlı olacağını sizde anlayacaksınız.
Kutluyorum…
çok güzel takılar tam yaz için takıda mavi rengi çok begeniyorum:)
YanıtlaSil