28 Mart 2012 Çarşamba

26 Mart 2012 Pazartesi



İş çıkışı Taksim'de sıcak şarap diye sözleşmiştik. Sonra rotamızı artık grubun yeni tatlar yeni mekanlar gurusunun teklifi ile Timeout Dergisi'nin 2011 yeme-içme ödüllerinde En Küçük Yemek Ödülünü almış QUETAL Tapas Bar' a çevirdik. Daha önce İspanyol mezelerini deneyen gurumuz önde, biz arkada düştük yollara. Düştük yollara dediğime bakmayın, Asmalımescit - Tünel'e oldukça yakın.

Q.T.B' a varınca, sürekli Beyoğlu'na çıkmak için kullandığım yol üzerinde olduğunu görünce oldukça şaşırdım. Demek ki sürekli aynı mekanlara aynı tatlara gitmek için kullandığın yollarda bi sağına, soluna, önüne, arkana bakmak gerek :=) 





Mekan sizleri güzel bir bar, sevimli masalar ile sıcak bir ortam, 1800'lerden kalma mimarisi ve masalardaki ispanyol çalgısı çıngırakla ile karşılıyor.



Menüsü oldukça zengin olan Q.T.B' da İspanyol mezelerimiz kızartılmış ekmek ile servis yapılıyor. İnanın ki, şu masa da gördükleriniz ve henüz gelmemiş olan asma yaprağına sardalya tabağı 3 kişi için fazla bile geldi diyebilirim.

Tabii fazla gelmeyen bir şey varsa o da kesinlikle Kırmızı Sangria :)  Sürekli içme isteği uyandıran, meyveleri ve buzu ile minik bardaklardaki sunumuna  bayıldık, taptık, yazımızın içkisi olur dedik =) Evde denemeye hatta Tapas gecesi yapmaya karar verdik.

Bakalım bir daha ki buluşmamızda Yeni Tatlar, Yeni Mekanlar*'ın konuğu hangi resturant/cafe/bar/meyhane olucak.

*Yazıyı yazarken de yeni bir kategori bile çıktı: Yeni Tatlar ,Yeni Mekanlar...

24 Mart 2012 Cumartesi




Merhaba Kızlar;

1.sini bu yazımda paylaştığım DIY Fikirleri' nin 2.si de sizlerle. Bilgisayar temizliği sonucu ortaya çıkan bu paylaşım, sanırım DIY Fikirleri 4-5'e kadar  gidecek gibi görünüyor.

20 Mart 2012 Salı


İnsanların hayalleri ne kadar değerlidir. Kimseye yorum yapma lüksünü vermezler. En nemrut insanın bile yemyeşil çimler üzerinde oturup, rengarenk  çiçeklerini açmış hayallerini anlatabileceğini düşünürüm hep. Çok derinden gelen sözlerdir, değil mi? Masalımsı gelir baştan, zamanla inanırsın, bir bakarsın gerçek olmuş başrolündesin o 'Masal'ın...

15 Mart 2012 Perşembe


           Son yıllarda trendlerin baş tacı olan kıyafet, aksesuar, çanta ve ayakkabının yerini sallayan yepyeni bir çılgınlık MERHABA dedi, bizlere. Kendisi minik, etkisi büyük, ilgiyi kendisine toplamayı bilen renkli şişeler yani OJELER modanın odak noktası haline geldi. 


Mint
         
          Geçtiğimiz yıllarda kıyafetimizi, çantamızı belirledikten sonra ojemizi de bordo, beyaz ve kırmızı gibi klasik renkler seçerdik... Günümüzde ise neredeyse önce ojemizi, sonra kombinimizi tamamlar hale geldik. Oje renklerinde ise tam bir çılgınlık söz konusu.   


         2012 İlkbahar-Yaz sezonunda Nil Yeşili olarak tanımlanan, dünya listelerinde Mint diye anılan yeşilin vintage havasındaki tonu tüm kadınların tırnaklarını süsleyecek. Mint, bu sene sadece tırnaklarda değil, gardırobumuzun birçok parçasına da hakim olacak.  




Mavi

        Moda trendleriyle bünyemiz gök kuşağının her rengine hazırlanmışken gökyüzünden bizlere yeni bir renk daha gözünü kırptı. Bizi Mint gibi oldukça etkileyen, yumuşak, huzur veren hali ile Blue Sky, yani Havacı Mavi olarak adlandırdığımız bu renk ile kendimizi bulutların üzerinde hissetmemek mümkün değil. 


         Bahara yakışan bebek pembeleri ile "Bahara hazırım.", kahverengiler ile "Ben buradayım.", beyazlar ile "Uçuyorum gelen var mı?" havası veren Havacı Mavinin güzelliğinin yanında kullanım özgürlüğünü de bizlere sunuyor.





13 Mart 2012 Salı

Her sene yaz sonunda yazlıkların sadece deniz, kum, güneş için hizmet etmediğini bize hatırlatan: Kışa Hazırlık Günleri...


Özel alınan saçta yufkalar pişirilir, tereyağlı ince ince kesmeler kesilir, tarhanalar ufalanır, buzluk için aklınıza hangi sebze gelirse bazıları pişirilir,  bazıları sadece yıkanıp poşetlenip doğru buzluğa yerleştirilir...


Birçok yerde erişte diye bilinen, bizim Kesme'miz, bir nevi makarnagiller üyesi. Bu aralar da soslu makarnalara sarmış olmamdan dolayı eve gelip acaba ne yapsam derken, herşeyi ile sallamasyon ne soslu olduğunu benim de bilmediğim bir kesme tarifi çıktı ortaya:)


Malzemeler:
5-6 yemek kaşığı kesme,
Mısır,
Patlıcan,
Domates sosu,
Soya sosu,
Nane,
Kekik,
Kırmızı Biber,


Kesmeleri suda haşlayıp, küp küp kesilmiş hafif kızartılmış patlıcanları, mısırları ve domates sosunu aynı tava içinde zeytin yağı ile hafif çevirdim. İndirmeye yakın 2-3 yemek kaşığı soya sosunu ve birkaç tutam kekik, nane, kırmızı biber ekleyip tavada eşit dağılsın diye bolca karıştırarak servis yaptım.


                                                            Afiyet bal şeker olsun:P

12 Mart 2012 Pazartesi



 Selam

 Buzzz gibi bir İstanbul sabahına uygun bir yazı ile karşınızdayım. 

10 Mart 2012 Cumartesi


Merhabalar hepinize,

Bilgisayarımda, yüklediğim fotoğrafları ve iş/okul/ders notlarımı temizlik sürecine girmiş bulunmaktayım. C sürücüsündeki 'Blog' adlı dosyanın dolup taşmasından ve oldukça geniş bir yer kaplamasından dolayı bilgisayar oldukça ağırlaştı. Dosyayı D sürücüsüne atarak da durumu kurtaramadım:( Buna bağlı olarak biriktirdiğim resim/fotoğraf ile bir post oluşturup, tüm biriktirdiklerimi silmeye karar verdim.

***Bu posttaki tüm görseller webte surf esnasında toplandığı için, belki de şu  an beni okuyan senin bile blogundan kullanılmış olabilir. Malesef birçoğunda KAYNAK yok. 4 senedir blog yazan biri olarak etik bir post olmadığını biliyorum. Ama birikenleri sizlerle de paylaşmak istedim.

Eğer bu postta kendisine ait bir görseli olan arkadaşlar/kurumlar/ajanslar var ise mail yolu ile bana ulaşabilirsiniz. Problemi hemen çözeriz  :=)

 Sevgiler



6 Mart 2012 Salı



İşleve takılmayın.
Çerçeve = fotoğraf değildir.
6 şubat'ta 30.sunu kutladığımız anneciğim ve babacığımın düğünlerinin davetiyesi bizim çerçevemizi anlamlandırdı.

1 Mart 2012 Perşembe


Bu aralar dikişte farklı farklı işler çıkarmaya başladım. Yastık ve bebek kıyafetleri dikmek gibi..

Görmüş olduğunuz yastıkları anneme yılbaşı hediyesi olarak dikmiştim. Kumaşları ve süsleme yaptığım fistoyu sanırım bir sene önce çanta dikmek için almıştım. Sonra unuttum gitti. Yılbaşı zamanlarında elime alıp annemin goblen sevdasına az buçuk yardımcı olmak adına kumaşlar yettiğince orta boy yastıklar dikip fisto ile farklı farklı süslemeler yaptım. Annemin severek yeniden dekore ettiği oturma odasına da pek güzel uyum sağladılar. 

Peki niye yazarken kumaşlar yettiğince dedim sizce? 
Çünkü yastıkları: kumaş kartelalarından diktim:=) 

Kadıköy Cuma Pazarı' na gidenler bilirler, koltukluk ya da perdelik kumaş kartelaları satan tezgahlar var. Bir kartela içerisinde 6-7 çeşit ve orta boy yastık çıkacak büyüklükte kenarları overlok çekilmiş kumaşlar var. Hem dikimi kolay, hem de farklı kumaş çeşitleri içermesiyle kombinlemeye çalışmıyoruz, Zaten kartela kombinlenmiş şekilde hazır :=)