26 Aralık 2012 Çarşamba


Gördün mü anne dolu dolu 27 oldum ben :)
Hem de en paspal halimle..
Ama yüzümde koskocaman, yüreğimden gelen gülümseme vardı.
Pardon!
Gülümseme az kalır.
32 diş meydandı:)))))))))))
Nasıl bir çoşku yaşadım anne ben
Ne güzel dostlar biriktirmişim.
Allah'ın nasıl da sevdiği kuluymuşum.
Hedefine sakin ama emin adımlarla ilerleyen avcı gibi bir kardeş de vermişsin sen bana anne:)
Ne kadar şanslısın dediler bana,
Süper bir organizasyon yapmış.
Yan yana gelemeyecek kişileri nasıl da bir araya getirmiş
Beni aptala çevirtmiş.
Nasıl da ağlatmış
Nasıl da mutlu etmiş
O gece beni parti kızı yapmak istemiş ama ben paçoz halimde çıkmışım sokağa,
Metrolarda zıplamışım,
Yoldan geçenlere sataşmışım
Aklıma her geleni yapmışım
Herkese kucak dolusu dolusu sarılmışım
Çok güzelmiş annem dolu dolu 27 olmak

27 demek: dostlarla dolup taşmak, ne kadar da seviliyorum yehuu demek, bol kahkaha atmak, kendi pastandan yiyememek, bir dolu Sezgi deyince ilk aklınıza ne geliyor? sorusunun cevabını almak, şok olmak, o gece aklına her gelişte şaşkın şaşkın sırıtmak, dans, deli gibi şükretme, 28'e göz kırpmak, tanımadığın kişilerin Affedersiniz, Bugün benim doğum günüm bana ne dilemek isterseniz? sorusuna bir dolu cevap almak, huzur, başına yastığa koyduğunda kendini rüyada hissetmek, ertesi gün, ondan sonraki gün, ondan da sonraki gün aklına gelince pıt pıt göz yaşı dökmek, Nihat Odabaşı ile şampanya hüpletmek, asla asla paçoz gezmemek, her an Dikkat parti var! çıkabiliri unutmamak, 28'inde ultra sürprizli olmasını dilemek, sürekli iyi ki geldin, çok teşekkür ederim demek, bir türlü kaç yaşında olduğunu hesaplayamamak, sürpriz partine köfte yeyip rakı içerek gitmek...

Hayata merhaba dediğim şu ilk günlerde ne mi yapıyorum:
Elimde şarap ile dostların 1 cümle ile "Sezgi" lerini  kırkıncıya okuyup, fotoğraflara bakıp kah gülüp kah pıt diye akan yaşı silip kadeh kaldırıyorum:))))

21 Kasım 2012 Çarşamba


Uzuuuunnnn zamandır 2000lerin çılgınlığı sanal alışveriş siteleri ile aram iç güveysinden hallice.
Bu meksika dalgasına ben dahil olamadım bir türlü. Öncelikle o kadar çok site var ki kimin fonisi kimin trendi bende alerji yaptı. Neyi, nasıl takip edeceğimi bilemedim. Haksız mıyım ama arkadaşlar?

Neyse ki bu online sitelerle barış cubuğunu tüttürdük.Nasıl mı derseniz. Yepyeni bir site doğmuş: indirimlr.com sayesinde :)

Aklınıza gelebilecek tüm markalar, online mağazalar (hemde kategorilenmiş bir şekilde), indirim kuponları ve son olarak şehir fırsatları ile kullanımı kolay harika bir site yaratılmış.

Online mağazalara tıklıyorum: hepsi karşımda hemde indirim kuponları ile daha ne isterim :)))))

Sakin yanlış anlamayın, sadece moda sayfaları mevcut değil, gıdadan seyahate,  spordan otomotive, oyuncaktan kozmetiğe kısacası hayatı kolaylaştıran herşey burada:))

Benden soylemesi, ben siteyi kullanarak iki alışveriş yaptım bile: Migros sanal market ile leziz yemekler yaptım hemde hiç markete gitme derdi olmadan Morhipo' dan harika bir gömleği gardıroba dahil ettim hemde hiç ödeme sırasında beklemeden:)))

16 Ekim 2012 Salı




Bu soğuk günlerde normal ev terlikleri bizleri tam manası ile koruduğu, ayaklarımızı sıcacık tuttuğu söylenemez. Bir de benim gibi ev terliği giymekten nefret ediyorsanız durum vahim. Kalın tabanlı, yürüdükçe ses çıkartan ev terliklerinden nefret ediyorum. Giydiğim ev terliklerim/ayakkabılarım yumuşaçık, yürürken ses çıkarmayan, yere yakın, ayağımı sıcak tutan cinsten. Biraz eskidi yenileme zamanı geldi aslında kendilerini.

Eğer tabanı sağlam, giyimi rahat ev ayakkabılarınız varsa polar, yün ya da örgü kumaşlarınızla ev ayakkabılarınızı sevimli botlara çevirebilirsiniz. Yaşadığımız soğuk günlerde hem ayaklarımız sıcacık olur, hem de eskiyenleri yenilemiş oluruz.

Yapımı için :  Kaynak

20 Ağustos 2012 Pazartesi


Bazen annelerin çocuklarını zapdememenin ve sürekli bıkkınlık hallerinin sebebi, çocukla doğru aktivitelere de bulunmamak olduğunu düşünüyorum.

Bakın mesela şu kalemliği yapmak! Hem ne kadar kolay, hem de ne kadar şirin ve çeşitlendirebilir bir obje. Gerekli olan sadece kalın ip, uhu ve birkaç renk makreme ipliği...
Hem çocukların el becerileri gelişir, hem de kaliteli zaman geçirmek için süper bir fikir...

14 Ağustos 2012 Salı

Aslında bu  masa nikah sonrası yemek için hazırlanmış, davetliler için masa kartları da film şeritlerinden hazırlanmıştı.
Nedense görür görmez bizim aile yemeklerimiz aklıma geldi.
Uzun masalarda yenen aile yemeklerinde hep bir sandalyem olsun isterim...
Bir sandalyemin olmadığından değil, yerimin daim olması, hatta yeni masalara dahil olma istediğimden...

 Bir sonraki yemekte, runner olarak fotoğrafları kullanmak oldukça başarılı bir seçim olur. Şimdiden merak ediyorum, tadı damağımızda kalan sohbetlerin, fotoğraflarda eklenince nasıl bir hal alacağını....


6 Ağustos 2012 Pazartesi

Fettah Can ile tanışmam çoğunluğun olduğu gibi benimde Gülben Ergen'in Yalnızlık şarkısıyla başladı. Sonrasında kardeşimin deli sevdası ve bu seneki doğum günümde sahnesi kesişince neler kaçırdığımı farketmiş oldum.


Fettah'ı ilk Aralık' ta Gayrettepe Loop' ta izledim. Hatta biraz da çekinerek gitmiştim. Sahnede hem çok eğlenceli, hem gerçekten bu işin üstadı, hem de çok mütevazı. Yerinizde oturamıyorsunuz:)


Eğlenebilir miyiz ki acaba? gibi bir soru ve türevleri Fettah'ın sahnesi için manasız benden söylemesi:) 

Fettah'a 2. ziyaretim ise bu sene sanırım Mart gibi müdavimi olduğum Jolly Joker-Balans' ta gerçekleşti.
Hatta haftasonları full çalıştığım için, işten sonra eve gelip bir güzel uykumu alıp 22.30 sularında gitmiştik. İlla ki gideceğim yani:)

Jolly joker'in yeni açıklanan programına göre de 22 Eylül'de Fettahlı gecelerimize bir yenisi daha eklenecek:)

Fettah'ın web sayfası
twitter hesabı ile sürekli canlı halde :) 

Arada R.E.M ile lise yıllarıma geri gidip geldim. Hey gidi hey ... diyecek yaşlarda da olduk ya :)


Hande Yener, Işın Karaca, Nilüfer, Metin Arolat ... ve daha sayısız sanatçıya şarkı veren Fettah Can'ın sahnesinde hiç sıkılmıyorsunuz. Hatta çoğunlukla eller havada modundasınız. Mesela Rüyalar ile nostalji gemisine binip geliyorsunuz:)

Fettah'ı o gece sevimli kedi baskılı t-shirt
bu yazımda da giydiğim gri uzun pileli eteğim
Gri loaferlarım
ve 
inci kolyelerimle 
dinledim, eğlendim, duygu seline kapıldım:)

3 Ağustos 2012 Cuma


English Home delisi olan var mı benim gibi? Mağazaya girip kendini kaybeden, her bir ürün için yalnızken bile çok tatlı, ayy ayy diye sesler çıkaran, etraftaki bakışları aldırmadan uçuşan bir kelebek gibi cicilere konan var mı?

Bu sefer ki alışverişimizde bu peçetelere vuruldum. İddalı bir peçete koleksiyoneri olarak gördüğüm gibi tüm desenlerden aldım. Elimde 3 çeşit peçeteye bakıp niye 5 değil 6 değil ya diye hayıflandım.

Ben bu peçetelere kıyamam ki? Öyle bakıp bakıp dururum.
Ya da sadece benim ve peçetelerim için hazırladığım bir yemekte kullanırım gibi geliyor. Kısacası paylaşamam :P

Bu arada sizde benim gibi aldıklarınızı paketlettirir misiniz? Sonra eve gelip hediye almış gibi açar mısınız?
(:

2 Ağustos 2012 Perşembe


Düğün davetlilerinin bir çoğunun (senin sadece orada gördüğün ama anne&baba nın sıkı arkadaşları hariç) hayatındaki izleri tartışılmaz. Biri üniversiteden oda arkadaşın, biri ilkokuldan kalemtraşını vermediğin sıradaşın, biri çocukken geceleri devirip sabahlara kadar dedikodu yaptığın, biri işte çok şey öğrendiğin meslektaşın, biri Sezen Aksu kasetleri ile tanıştıran teyzen, biri  yüzmeyi öğrendiğin amcan.

Yeni bir hayata adım attığın o günde,
hayat ağacının her bir dalındaki yaprak oluversin parmak izleri..

 Yeni evinin duvarları süsleyen bir tablo olur kimbilir...

1 Ağustos 2012 Çarşamba


Merhaba ben Sezgi'nin yandan profiliyim:) Bugün ben sizlere eşlik etme görevi bende. Sezgi tatilde :P Çünkü 2 günde 4 tane arkadaş evlendirdi. 

Hepsinin BU MUTLU GÜNDE SİZLERİ ARAMIZDA GÖRMEKTEN.. diye başlayan davetlerinden sonra hiçbirine kıyamayarak, ama kendinden de vazgeçerek gelin&damat yanında 32 diş ile göbekler atar halde bulundu.
Eski arkadaşlarıyla hasret giderdi, uzak kaldığı pistler ile tekrardan buluştu. Zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı ya da fark etmeden pıt diye bir damla düştü eline.
Her şey bu kadar güzelken sadece bir düğünde -onda da ayakkabı ve çantayı unutmuş olarak- kendini fotoğraflayabildiği için pek üzüldü. Halbuki dördü içinde ayrı ayrı, özel özel hazırlanmıştı.


 Her bir kıyafetinin özel ismi olan Zeki Müren'i özenerek elbisesinin adını pespembe bir masal koymuştu. Özel dikim olan elbisesinin sağ kolunun üzerinde 4 kat tül ve omuz detayı için omuz başında kristal tülcükler kullanılmış ki kabarık bir görüntü versin diye.


Aksesuvar olarak da Eminönü ganimetlerinden faydanalanrak imitasyon pırlantaları ile ışıldadı. 
Ayakkabı ve çanta; bu beyaza yakın pembeliğe zıtlıkta güvez rengini tercih etti. Fotoğraflamayı unuttuğu için pek üzüldü. 
Nasıl size güzel eşlik edebildim mi?
Belki yakında Sezgi' de sizlere merhaba der????

30 Temmuz 2012 Pazartesi



Sürekli erteleme halinde olup, yıllardır "Adalara gidiyoooz" diye milleti toplayıp sonra işim çıktı diye aradan sıvışan biri olarak, buzdolabındaki kocaman ERTELEME yazısını da görünce "Kınalı'ya gidiyoooz" dedik. Bozuk bir Türkçe ile :))))

29 Temmuz 2012 Pazar

Haziran'da gerçekleşen Galatamoda 2012 oldukça renkliydi, buram buram ıhlamurdu ve acayip sıcaktı:) Ağaçların gölgesinde tasarımcıların çadırları arasında kaybolduk. 
 Fotoğraf makinemin şarjı yettiğince ilgimi çeken detayları fotoğrafladım.
(2ay öncenin yazısı biliyorum ama sizde beni biliyorsunuz)

27 Temmuz 2012 Cuma



Teyze demek anne yarısı demekse İdil benim de kızım :)))
Minik paremiz, İdilparemizzzzz 1 yaşına bastı:)
Sayıyla 1, yazıyla bir :) 
İnsanın inanası gelmiyor. Daha dün doğmamış mıydı? Ben bu meleğin fotoğraflarını çekmemiş miydim?
Sağlıklı, bereketli, tertemiz kalpli, başarılı, neşeli bir ömür diliyorum güzel kızıma:)))

26 Temmuz 2012 Perşembe


Keçe ile kumaş parçalarının muhteşem buluşması:)))
Eğer keçe ile uğraşsaydım, bu inekçikleri her yere kondururdum. 
Buzdolabıma, kitap sayfalarımın arasına, yakamdaki broşa,
hediye paketlerimin üzerine...

Deneyin derim:)  

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Kataloglar arasında kaybolduğun halde, işte bu diyeceğin bir davetiye çıkmadı mı karşına?

Üzülme, harekete geç, Davetiyeni Sen Tasarla!

Nasıl mı? 
Suluboya, kuru kalem ya da pastel boyaların bu iş için sana yardımcı olacaktır. İlham perini dinler, düğün konseptinin rotasından gidersen davetiyen HAZIR:))
Geriye sadece bir tane örnek hazırlayıp, matbaacı amca'dan çoğaltmasını rica etmek kalıyor:)))

kaynak
Topkapı Sarayı'na hatta tarihi yarımadaya hayranlığım çok çok uzun yıllar öncesine dayanır. Küçücükken, kocaman ağaçların arasında Gülhane Parkı'nda gezmek, Sarayburnu'na giden yolu bir kez bile tamamlayamamak, padişahların bol mücevherli, tarlatan etekleri salına salına yürüyen kızlarından biri olduğumu hayal etmek sarı dümdüz saçlı kızın çocukluk anılarından birkaçı:)


24 Temmuz 2012 Salı


Burnumun dibinde kaçırdığım onca sergi, konser, workshoptan sonra aldığım karar itibariyle  'Asla savsaklamadan gidilmesi gereken yerlere gidilecekti. İşte o kadar!'.Tartışmaya açık değildi bu karar. Hal böyle olunca, emir de büyük yerden gelince Topkapı Harem-i Hümayun yollarına düştük.

23 Temmuz 2012 Pazartesi



Hayatımın ilk 'Günü' ne dair son yazım ile karşınızdayım:) Şimdi anlatacağım fikre bayıldım, taptım, çok sevdim.

İlk servis olarak limonatalarımı nasıl yapsak da servis etsek derken aklıma çok önceden yabancı birkaç sitede görüp beğendiğim kavanozla servis fikri geldi:)

Öncelikle nasıl küçük kavanoz bulabilirim, Eminönü yapmak şart gibi düşünsem de evde biriken küçük boy reçel kavanozları aklıma geldi. 

Hemen etiketleri söküldü, sıcak sularda bekletip, makineye attım. Misss gibi sıfır koku ile kavanozlarım ayy pardon bardaklarım hazırdı :p

Üzerlerine de masa örtüm ve peçetelerime uygun fiyonklar iliştirip, kamışı da içerisine koyduk mu bir tek karşısına geçip hayran hayran bakması kaldı.

PS:  Limonata bardaklarım ile oldukça uyumlu yağlı boya çalışmasını kardeşim ilkokula giderken yapmış, hatta sergi açmıştı. Aferin Selocan sana :)

20 Temmuz 2012 Cuma


Gelin çiçeklerin sonsuzluğunda top şeklinde, hafif uzun sapı olanları pek beğendim. Hatta beğenmekle kalmayıp, güzel bir detay da yakaladım. 

Hayatımın ilk 'Günü'ne dair sondan bir önceki yazım :) Ne günmüş demeyin lütfen. Bol bol detay yakaladığım için yazıyorum...

19 Temmuz 2012 Perşembe


Yalın Kuş uçuşu burdan ne tutar oralar? dediğinde 

Önce ben uçmadım ki hiç dedim:)

 Sonra ozaman Kuşbakışı ne kadar tutar burdan ora? dedim.

Baktım ki hayata çoktandır kuşbakışı bakmamışım.

18 Temmuz 2012 Çarşamba


Hayatımın ilk 'Günü' yazımda bahsettiğim gibi ikramlıklarımı masadan servis etmeye karar verdim. Ama nasıl? 

17 Temmuz 2012 Salı


Geçen yaz, yazlıkta misafiri bol bir sezon geçirdik. Dostlarımız, akrabalarımız sürekli bizimleydi. Cümbür cemaat yenen yemekler, ardından kahve keyfi, diskoya giden gençlere dondurma ısmarlayan anneanne ve babaanneler, geç kalmayın tembihi dedeler, yavrularına her zaman güvenen babalar anneler, arkadaşlarla kuzenlerle yunus keyifleri, bol film kitap müzik yazın tanımlarındandır. 

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Ben bembeyaz bir gelin olmak istemiyorum, manikürüm de french olmasın diyen renkli, cıvıl cıvıl, cesur gelinlere alternatif oje ve nail art örnekleri...

Son yıllarda french, nazik, narin bir görüntü sergileyip, en sade gibi algılansa da, trendlerin başını çeken nail art çalışmaları da yaban atılır cinsten değil. Gelin buketinizin renklerinin tırnaklara yansımalarına bakar mısınız? Oldukça kibar ve hoş.
Stickerlar, ince uçlu oje gereçleri ve tırnak bantları ile kendiniz bile yapabilirsiniz. 















kaynak

13 Temmuz 2012 Cuma


Günlerden bir gün benim de 'Günüm' olacağı, öncesinde misafirlerimi nasıl ağırlayacağıma karar verip, kocaman bir demlik çay demleyip, çeşitli mamalar hazırlayıp son olarak da rujumu sürüp 'Nerede kaldı kızlar ya hu?' diye hayıflanacağım, aklımın ucundan bile geçmezdi:)

11 Temmuz 2012 Çarşamba


Yeni evlilerin hayalleri arasında dolanıp dururken, "Sarı mor salon nasıl olur acaba?" dedik. Başladık araştırmaya, incelemeye...


İlk başta sarı ve mor bana çok canlı, yorucu ve kombinlenmesi güç 2 renk gibi gelse de araştırmalarım sonucunda, harika 2 cesur renk olduğuna karar verdim. Bol fotoğraflı bir yazı hazırladım ki herkes kendinden birşeyler bulsun, ayrıntılar yakalayabilsin...